6 Mart 2009 Cuma

Mutluluğun Anahtarı Küçük Aktarmalar

Sevgili okurlar, şöyle blogumun sağ üst köşesine bir baktım da, tamı tamına 27 yazı yazmışım bugüne kadar. Gaza geldim, “Ulan ben blogtaki toplam kelime sayısını hesaplayıp bu yazıya koyarım” dedim, aldım elime hesap makinesini kağıdı kalemi hazırladım, tek tek bütün yazıları Word ile açıp kaç kelime olduklarını not ettim. Sıra toplama işlemine geldi, ama vergi iadesi formu doldurur gibi her defasında en son hangi sayıda olduğumu kaçırdım, baştan ala ala akşam oldu. Güneş mesaisini bitirdiği için hesap makinem de kapandı. Buraya 33482 gibi sallama bir değer koymayı düşündüm ama yapamadım. Zaten beni adam yerine koyup lafımı dinleyen 5-10 kişi var dünyada, onlara da yalan söylemek istemedim.

O 27 yazıdır sizden sakladığım bir sır var, aslında saklamaktan ziyade dillendirmediğim bir şey. Yapımdan dolayı sevgimi dışavuramıyorum pek, mesela ananemle yaşıyorum çocukluğumdan beri bir kere de yanına gidip sarılmışlığım, güzel bir laf etmişliğim yoktur. Bunun sebebi benim hayvanoğlu hayvan birisi olmam değil, aksine söz konusu ananem olunca akan sular durur, fakat iyi duygularıma tercüman olamıyorum sevgili okurlar. Beni düzenli takip edenleriniz hatırlar, bir zamanlar delicesine aşık olduğum kızı “dört dörtlük santrafor” olarak niteleyen biriyim ben. Şimdi ananemin yanına gidip “Anane şu yaşına geldin hala bütün ev işlerini yapıyorsun, ben senin kadar kolektif bir insan daha görmedim hayatımda, Mehmet Aurelio bir sen ikisin” desem yaşlı kadıncağız ne diyor bu çocuk diye bütün gün düşünmez mi? İşte bu yüzden ananeme sevgi gösterisinde bulunamıyorum, “Anane yüreği bu, içten içe sevdiğimi anlıyordur” diye avutuyorum kendimi.

Az çok derdimi tasamı anlattığım, sizlerin yüzünde ufacık da olsa bir gülümseme bırakabilmek için kendimi elaleme rezil ettiğim, ne kadar denyo bir adam olduğumu yazıya döküp ölümsüzleştirdiğim bu siteyi takip eden sevgili okurlar, ben sizi çok seviyorum. Bu sözcük öbeğini tuvalet kağıdı gibi pervasızca kullanmam ben; hayatımda birkaç kez söylemişliğim vardır, hepsi de yeri geldiğinde, mutluluktan atmosferin dışına çıktığımda söylenmiştir. Merak etmeyin, size evlenme teklif etmeyeceğim, her ne kadar göz ardı edilmeyecek sayıda bayan okurum olsa da telefon numaralarını istemeyeceğim. Okurlarla ilişkimi profesyonellik ve samimiyet arasındaki ince çizgide tutmaya çalışıyorum.

Arkadaşım diye MSN listemde tuttuğum adamlar “Kanka çok uzun ya sonra bakiyim” diyip beni başlarından savmaya çalışırken, siz ki bazılarınız beni tanıyor bazıları tanımıyor, kafa yorup yazdıklarımı okuyor, bir de üstüne yorum yapıyorsunuz. Sanırım Türk insanının DNA’sında olan birşey bu, 3-4 sayfalık bir yazı gördü mü çok uzun geliyor. Ulan 10-15 dakika bile sürmez okuman ama Facebook’taki fotograf yorumları haricinde bi bok okumayan bir millet olduğumuz için son derece normal uzunluktaki yazılar okunmaya başlanmıyor bile. Sikiyim böyle huyu.

Ben burada taşaklarım büyüsün diye yazmıyorum sevgili okurlar, her ne kadar vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğuna göre gülünç gelse de ben yazar olmak istiyorum. Hayallerimi kovalarken sizlerin varlığı gerçekten de çok yardımcı oluyor bana, bazılarınıza göre soğuk bir tarzım olabilir çünkü yazılarımda “öptüm hadi byeeeee”, “ehehehe” ya da “:)” kullanmıyorum, attığınız bütün yorumlara samimiyetle cevap vermiyorum ama inanın sevgili okurlar sarfettiğiniz her saniyenin benim için değeri paha biçilemez. Çoğu insan keyif için blog tutar,içindekileri dökmek, birşeyler üretmek için ki zaten blogun temel işlevi budur, ama benim için bundan çok daha fazlasıdır. Düşünüyorum da internet olmasaydı yazar olmazdım belki de, çevremdeki insanların isteksizliği yıldırırdı beni, bugünlere gelemezdim.

Yazabilmek için gözlemlemek, sinir olmak, tecrübe edinmek kısacası yaşamak gerek, özellikle benim gibi gözlem mizahı yapmak istiyorsanız. İstesem kendimle tamamen alakasız öyküler yazabilir, hiç yaşanmamış şeyleri sanki daha dün olmuş gibi anlatabilirim ama ben o tarz bir yazar değilim. Bu sitede okuduğunuz bütün yazılar başımdan geçen olaylardan baz alınarak yazılmıştır, bazıları yüzde yüz doğrudur, bazıları çarptılırılmış, bazıları ise abartılmıştır ama azıcık ucundan bile olsa hayatımdan kopmuştur hepsi. Eğer yazar olarak bir yerlere gelmek istiyorsam, dolu dolu yaşamam gerekiyor, işte bu yüzden sevgili okurlar kendim, kariyerim ve en önemlisi sizler için çok radikal bir karar aldım.

Artık okuldan kopma noktasına gelmiştim, evden çıkmadan önce okulun internet sitesine girip hangi yemeklerin olduğuna bakıyor, eğer hoşuma giden birşeyler varsa ancak o zaman evden çıkıyordum. Evden de okula gitmem minimum bir saat onbeş dakika dakika sürüyor, bazılarınız “Oha o kadar yol gidilir mi bir yemek için” diye sorabilir, eğer o yemek dört çeşitse, sınırsız su-ekmek varsa ve üstüne üstlük fiyatı 75 kuruş ise gidilir sevgili okurlar. Hatta hızını alamayan okurlar “Peki yolda harcadığın süreye yazık değil mi” diyebilir, şahsen ben bu yazıyı dışarıdan okuyor olsam derdim, onlara tek kelimeyle cevap veririm “Akbil”

İstanbul’da oturmayanlar için hiçbir şey ifade etmeyen bu olgu benim için bir cennetten düşmüş bir avuç toprak adeta. Akbil’i şöyle özetleyebiliriz, toplu taşıma araçlarında geçen bir çeşit paso, ama aslında ondan çok daha fazlası. Akbil otobüs, tramvay, vapur hepsinde geçiyor; en önemli özelliği ise “aktarma” adını verdiğimiz müthiş olay. Şimdi ben okula giderken ilk otobüse biniyorum ve normalde 1,30 ytl olan otobüs bileti yerine 85 kuruş basıyorum Akbil’den, bundan sonraki iki saat boyunca kullanacağım beş vasıtada ise sadece 21 kuruş ödüyorum, evet yanlış okumadınız yirmibir kuruş. Siz hiç 21 kuruşa vapura binmenin tadını bilir misiniz sevgili okurlar, içinizdeki o huzur, hayatınızı çekilmez hale getiren sisteme bu sefer kazığı sizin atmanız ve en önemlisi ise 21 kuruş karşılığında bir toplu taşıma aracından faydalanmanın verdiği haz. Yaşamanız lazım bunu, ne kadar anlatsam boş...

Yani okula sadece aktarma ve yemekhaneden faydalanmak için gidiyordum. Geçirdiğim bir buçuk yıl içerisinde ne adam gibi birşeyler öğrenebileceğimi ne de doğru dürüst bir arkadaş ortamı kuramayacağımı acı da olsa anlamıştım en sonunda. Benim yazarlık kariyerimin önünde kocaman bir engeldi okul kısacası, gün geçtikçe daha da tiksiniyordum o müesseseden. Sonra finaller başladı, millette bir panik havası, bir heyecan. MSN’de sınavlarla alakalı iletileri, ardı ardası kesilmeyen birlikte ders çalışma teklifleri, sürekli gelen sınav tarihi ve yeri hakkındaki sorular. Normal olan onlardı, ben ise içimde hiçbir istek kalmamış, sadece ucuz yemek ve ulaşım için okulu kullanan başıboş bir öğrenciye dönüşmüştüm.

İnkilap Tarihi sınavındayız, sınav kağıtları dağıtıldı çıkan bir soru aynen şöyleydi:

Sakarya Meydan Muhaberesi'nin başlangıç tarihi aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?

A) 23 Ağustos 1921
B) 21 Ağustos 1921
C) 27 Ağustos 1921
D) 30 Temmuz 1921
E) 3 Eylül 1921

Şu sorunun şıklarını görür görmez beynime kan sıçradı. Eğer sınavın geri kalanına kafa yorarsam inkilaptan, cumhuriyetten hatta insanlıktan soğuyacaktım, “Utanmasa saatini de soracak orospu karı” diye bağırıp (içimden tabi) sınavı daha iki dakika dolmadan terkettim. Finalden finale sınavlara girmekten başka bir boka yaramayan sınav görevlisi “Çok erken çıkamazsın” dedi ama böylesine gereksiz bir mesleği icra eden kadını dinlemedim çıktım dışarı.

Bizim sınıf 150 kişi bu yüzden sınavlarda ikiye bölüyorlar, önce okul numarası tek olanlar sonra da çift olanlar giriyor. Ben dışarı çıkar çıkmaz etrafımı büyük çoğunluğu kız yaklaşık elli kişi sardı. Böyle esmer, acayip cırtlak, Sabah Sabah Seda Sayan stüdyosundan fırlamış gibi hareket eden bir kız boğazıma yapışıp “Neeaaa sorduuuu söyleee neeeaaaaa ççiiiiııııkkkttttııı” dedi. Sonra o kızın arkasından Elif çıktı, Elif aynı mahallede oturduğum, ara sıra otobüste karşılaştığım bir kızdı. Aramızdakiler sadece “muhabbetimiz var” diyerek özetleyebilirim iyi kızdır ama hakkını yemiyeyim, o da az önce haykıran kızdan farksız tepkiler vermeye başladı. Çevremdeki et ve kemik yığınlarından dolayı nefes alamaz noktaya gelmiş, sınavdan çok erken çıktığım için aklımda kalan iki-üç soruyu da unutmuştum heyecandan. “Tuvalete gitmem lazım” diyip kabalığı yararak güvenli bölgeye attım kendimi, esmer kız benimle birlikte tuvalete girmeye yeltendi ama son anda Elif kolundan çekerek zapt etti arkadaşını.

Aynaya bakıp derin düşüncelere daldım, benim ne işim vardı bu insanlar arasında. Lise yıllarında hayalini kurduğum üniversite ortamı bu muydu yani, liseden hiçbir farkı yoktu kapısına kodumunun okulunun, öğrenciler ise lisedekinden beterdi. Tam tuvaletten çıkıp kalabalığın arasına karışacakken iki saat önce kütüphanede fütursuzca kestiğim kızı gördüm, tuvalette değil elbette dışarıda bekliyordu. Sınav öncesi masadaki herkes kendini ezbere vermişken ben ise bir serseri mayın edasıyla etrafı izliyor, zaman zaman da “TBMM’nin kuruluşu 23 Nisan 1920” diyerek masadakilerle engin tarih birikimimi paylaşıyordum. Kız kesme alışkanlığı hiç olmayan bir adamımdır, ama yapacak başka birşey olmadığı için ister istemez gözüm etraftaki kızlara kayıyordu. Kestiğim kız ise son derece sıradan, şu anda en ufak bir özelliğini bile hatırlamadığım, büyük ihtimalle hayatında ilk defa kesilmiş biriydi. Güzel kızlara bakamıyordum artık, insanın gönlünü hoş eden herhangi bir kareyle karşılaştığım an aklıma Mehtap geliyor, Mehtap’ın da o anda beni düşünme ihtimalinin Var Mısın Yok Musun’da 500.000 YTL kazanma ihtimaliyle eşdeğer olduğu fikri içimi kemiriyor, bu dalışlar ise “Amına koyayım 20 yaşıma geldim neredeyse hala beni reddeden kızları düşünüyorum, ne ezik adamım lan ben” diye ruhumda fırtınalar kopartıyor, sonra da “Olm zaten Mehtap senin için fazla güzeldi lan, rekabetin olduğu yerden sana ekmek çıkmaz. Bak şu kıza hiçbir çekici yanı yok tam senin kalemin kesmeye devam” diyip aynı kıza bakmaya devam ediyordum. Kız da ders çalıştığı için kafasını hiç kaldırmıyordu, ben ise rahat rahat kesiyordum kızı.

Kalabalık amfi kapısının önünde beklediği için tuvaletten çıktığımda etrafta pek kimse yoktu, kütüphanede dikizlediğim kız yanıma gelip son derece hanım hanımcık bir tavırla “Sınavda hoca ne sormuştu söyleyebilir misin sakıncası yoksa” dedi. Ben de bari bir insan evladına faydan dokunsun diye sınavda çıkan soruları düşünmeye başladım. “Sakarya Meydan Muhaberesi” diyemeden az önceki lüzumsuz kitle yeniden etrafıma üşüştü. Cırtlak kız yine anlamsız sesler çıkarmaya, ağzı yırtılana kadar bağırmaya, omuzlarımdan tutup beni silkelemeye başladı. Kestiğim kız ise kalabalığın arasında kaybolmuş, belki de çok uzaklara gitmişti. Amfinin kapısı açılıp birisi daha çıktı, gereksiz insanlar topluluğu benden bir halt öğrenemeyeceklerini anladıkları için anında satışı koyup onun yanına gittiler. Kütüphanede kestiğim kızı aramaya başladım, yoktu ortalıklarda, onun yerine Mehtap’ı gördüm, her zamanki gibi göz kamaştırıyordu. Bakamadım sevgili okurlar, ona bakarak gelecek sevap haramdı artık bana.

Eve gidince uzun uzun düşündüm ve okula giderek hem zaman hem de beyin kaybı yaptığımı, bu gidişle en fazla sürekli Mehtap hakkında yazacak başarısız bir blog yazarı olacağımı anladım. Benim yeteneklerime, sizlere hatta dünyaya karşı sorumluluklarım vardı, ait olmadığım yerlerde kendimi çüretemezdim, işte bu yüzden sevgili okurlar okulu bıraktım!

Kararım kesindi, ailem başlarda karşı çıksa da saygıyla kabul ettiler. Sonuçta geleceğim söz konusu, arkadaşlarımla uzun uzun tartıştım bu konuyu büyük çoğunluğu yanlış bir karar verdiğimi söylese de İstanbul Üniversitesi aleyhine birkaç saat konuşunca hepsi bana hak verdi, belki de bazıları susmam için hak veriyor gibi yaptı.

Sırada yeni okulu seçmek vardı, düz mantık yazar olduğum için edebiyat okumam gerek ama ben zaten edebiyat okuyordum sevgili okurlar, ve hiçbir artısı olmadı bugüne kadar. Edebiyat bölümünde kitap okuyup tartışma yapılmaz, hangi yazar hangi yılda hangi kitabı hangi akımların etkisinde yazdı onu ezberlersiniz. Eğer bir kitap ya da parça okutulursa da post-modern, sürreal, amdan ve de götten şeyler olur. Hayır, benim iflah olacağım tek bir ortam vardı, o da mühendislik.

Eğitim açısından bakarsanız oldukça saçma bir tercih olduğunu düşünebilirsiniz ama mühendislik sınıflarını bir gözünüzün önüne getirin. Hepsi benim gibi yabani, küfürbaz, abaza fakat romantik adamlar, düşünsenize sabaha kadar yapılan geyiklerden ne malzemeler çıkartacağımı, dinleyeceğim platonik aşk hikayelerinden hangi dersleri alacağımı. Sonra biraz daha düşündüm, hadi çok kastım ÖSS’yi kazandım diyelim birinci sınıftan kalırım ben, yok mühendislikten vazgeçtim bana göre değildi.

Ben okulun birşeyler katmasını; öğretmenlerin, yönetimin ve öğrencilerin bana insan muamelesi yapmasını, derste hocayla sohbet edebilmeyi, düşünmenin yaratıcılığın işime yarayacağı bir bölümde okumak istiyordum. Sanırım bu normları karşılayan tek yer Güzel Sanatlar, ama gelin görün ki sevgili yazarınız çöp adam bile çizmeyi beceremez. İnternette bölümleri araştırırken Sinema ve Televizyon ile karşılaştım, o adı gördüğüm an kalbimde bir kıpırdanma oldu. İlk görüşte aşk derler ben de ilk görüşte tercihimi bulmuştum, güzel sanatlar fakültesine bağlı üstelik.

Bir mutluyum, bir sevinçliyim anlatamam sevgili okurlar, en sonunda gençliğime bir güneş tutulması gibi çöken dil sınıfından uzaklaşacak, hayatımda gün geçtikçe büyüyen karadelik kapanacak, vatana millete hayırlı bir yazar olma yolunda büyük bir adım atacaktım. Danışma amacıyla en yakınımdaki Kültür Dershanesi’ne gittim, dedim böyle böyle ben dil çıkışlıyım Sinema ve Televizyon yazmak istiyorum. “Üzgünüm” diye sözlerine başladı kadın “Eğer bölümünüz haricinde bir tercih yaparsanız ortaöğretim başarı puanınızın yarısı kesiliyor”. Yıkılmıştım, benim diploma notuma göre -47 puan ile girecektim sınava, bütün soruları doğru yaparsam o zaman belki girebilirdim istediğim bölüme. “Bunun başka bir yolu yok mu” diye sordum “Liseyi dışarıdan bitirmek falan gibi”, evet sevgili okurlar görüyorsunuz o kadar kararlıyım ki içinde bulunduğum cehennemden kurtulmaya, liseyi yeniden bitirmeyi bile göz önüne almıştım. “2010’da sistem değişiyor, ortaöğretim başarı puanı eskisi kadar etkili olmayacak artık, o zaman istediğin bölümü yazabilirsin”. Sevgili okurlar, o bayan hocayı dudaklarından öpesim geldi, aramızda cinsel bir çekim olmamıştı ama “Ne güzel dedin, dur öpeyim o dudaklarını” mahiyetinde öpmek istedim. Teşekkür edip evimin yolunu tuttum. Artık 2010 ÖSS’ye hazırlanan bir öğrenci olarak yazıyorum bunları size.

Yalnız bir sorun vardı, 2009 akbilini çıkartmamıştım hala. İETT’ye gittiğimde “Başvurunu internetten yapman gerekiyor” dediler, ben de eve geldim yok Ziraat Bankası’na para yatırmam gerekiyormuş, sonra yazıcıdan çıktı almam lazımmış üşendim yapmadım. Fakat zamanı yaklaşıyor yavaştan, her an akbilime eski olduğu el konulabilir, ben de işimi riske atmamak için okula 2. Dönem kaydımı yaptırmaya karar verdim. Ben biliyorum bu orospu çocukları yine bir bahane bulup işime taş koyar, canımdan çok sevdiğim akbilimi elimden alır diye riske girmek istemedim, zaten kalbimde kapatamayacağım bir boşluk var, aynısı cüzdanımın da başına gelmesin.

Kayıt yaptırmak için okula gittiğimde ise hiç ummadığım bir tepkiyle karşılaştım. Normalde yokluğumu kimsenin hissetmeyeceğini düşünürken okulu bırakmam bir destan gibi kulaktan kulağa yayılmış, bütün sınıfın gıptayla baktığı bir figür haline gelmişim. Beni okulda gören herkes buram buram hayalkırıklığı kokan bir ses tonuyla “Sen okulu bırakmamış mıydın?” diye soruyor ve benim “Ya bıraktım da akbili almadım henüz, o yüzden kayıt yaptırıyorum” dememle ne kadar kolpa bir insan olduğumu anlayıp “Anaa bizim bu muydu bizim gözümüzde büyüttüğümüz adam” diye düşünüp kendilerinden tiksiniyorlardı.

Kayıttan sonra eski günlerin ve boş midelerimizin hatrına yemekhaneye gittik. Turnikeden geçerken ne göreyim sevgili okurlar, yemekhane 50 kuruş olmuş. Bir an için aklımdan “Acaba okulu bırakmasam mı lan, düşündüğüm kadar kötü değil hep Mehtap yüzünden bunlar, ondan uzaklaşmak, başarısızlık dolu aşk hayatımda yeni bir sayfa açmak için bahaneler mi uyduruyorum acaba bilinçaltımdan” diye geçirdim, sonra da bilinçaltım “Lan pezeveng götüm gibi okul işte, hem senin okurların var 50 kuruşluk yemek için mi satacaksın onları” dedi, haklısın abi dedim. Yemekhanedeki son yemeğimi yiyip evimin ve yeni hayatımın yolunu tuttum.

20 yorum:

Ahmet Kamil Keleş dedi ki...

Yazının tamamını okudum.

Anneannene olan sevgini göstermek için geç değil. Elbette onunla yıllarca konuşmadıktan sonra bir gün aniden onu ne kadar sevdiğini söylemek garip görünecektir; sevgini göstermeye onunla beraber daha çok vakit geçirmekle başlayabilirsin. Sevgini göstermek için henüz geç değilken bunu yapmalısın.

Aşırı uzun yazıların rağbet görmemesinin açıklaması basit: İnsanlar tükettikleri şeylerde bütünlüğe önem verirler (bu tüketime yazı okumak da dahil). Bir kitabın yarısını okumak bize o kitabın tamamının verebileceği zevkin yarısından azını verir. Okuyucuların bir yazının uzunluğundan korkup o yazıya hiç başlayamamasının nedeni de yazıya başlandığı takdirde yazının bitirilmesinin zorunluluğu hissi olmalı. Ayrıca bilgisayar başında metin okumanın, kağıt üzerindekinden çok daha yorucu olduğunu da hatırlatmalıyım.

Tarih finalinde öyle bir soruyla karşılaşmak beni de çok sinirlendirirdi, ama sınıftan çıkmaman gereken vakitten önce sınavdan ayrılmak, belki de sınavın saçmalığı konusunda senle hemfikir olan bir gözetmeni zor durumda bırakmaktır.

"Hepsi benim gibi yabani, küfürbaz, abaza fakat romantik adamlar, düşünsenize sabaha kadar yapılan geyiklerden ne malzemeler çıkartacağımı, dinleyeceğim platonik aşk hikayelerinden hangi dersleri alacağımı." cümlesine de bir mühendislik fakültesi öğrencisi olarak üzüldüğümü söylemeleyim (Her ne kadar bir erkek olmama rağmen fakülte binası içerisinde benim midemi bulandıran konuşmalara kulak misafiri olsam da).

libido dedi ki...

Uzun ama başka bir işim olmadığı için hade bi okuyalım dedim ve bitince ilk olarak yazılı sorusunun cevabına baktım sen yazar ol nolur

Unknown dedi ki...

vAy vAy vAy!!! büyük itiraflar bunlar...

Ayrıca Denizli'li birinin akbil tarifi müthiş... (iett kullanmalı)

Not: Sakarya Meydan Muhaberesi'nin başlangıç tarihini bilmeyenler; bu ülkede, bu topraklarda yaşamış çok şey ifade etmez... (Sözelci olduğum için değil, Türk olduğum için, topu topu 1 Kurtuluş Savaşımızın varlığından haberdar olmamız gerektiği için yazdım)

S dedi ki...

ben de istemistim okulu birakmayi cok. senin tam zittindim. fen lisesi mezunuydum ve sadece sayisal tercihler yapabiliyordum. ama ben azmettim, kastim ve bitirdim okulu. simdiyse sevmedigim bolumu sevmeye, hayatimi onun uzerine sekillendirmeye basladim.

ama yine de, keske senin kadar cesaretli olabilseydim de, ben de birakabilseydim dedim yaziyi okurken.

bir de, bizler de seni seviyoruz. bu blog ve yazilar, bizim goruslerimiz senin icin ne kadar cok anlam ifade ediyorsa, emin ol, sen ve yazilarin da en azindan benim icin bir anlam ifade ediyorsunuz..

Adsız dedi ki...

üstat sen yazar ol derken aynı anda kendi kendimle çelişikideyim "bu hikaye doğru mudur değil midir" diye.
neyse güzel olmuş yeni bir okurun daha oldu...

ssbb dedi ki...

ben öğrenciyken ufak bir tencereyle gidip akşam yemeğini de alırdım

S dedi ki...

yahu sayfanda melih gokcek'in isi ne pardon ama ?

Bengisu "Ben" Türkan dedi ki...

Görünce yarıldım, okurlarım da yarılsın diye siteme ekledim. Aslında ilk beş saniyesinden sonrasını kesmeyi düşünüyordum -zira selam verdikten sonra reklamını yapmaya başlıyor amınoğlu- ama o teknik bilgiye sahip değilim malesef. En kısa sürede gereğini yapıp sizlerin MİK farkını farketmenizi sağlayacağım. Saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum.

josemarcelosalas dedi ki...

Bu konuyu msn'de konuşmuştuk zaten kardeşim, gerekçelerin haklı, afedersin ama öyle okulun bende amınakoyayım. Diliyorum ki bir an önce açtığın yeni sayfaya ilk satırları yazarsın. Bu kadar inançla peşinden koşulan bir mesleğin senden kaçabilmesi imkansız gibi duruyor şu an. En azından bu işin sakatlığı yok kardeşim, olursa olur, olmazsa olmaz. Diz yan bağların da kopsa farketmez, bende o yok işte (: Yazı bir harikaydı genel olarak üslup vs bakımından, buralardayım görüşmek dileğiyle, Yavuz Abi'nin selamı var :)

Adsız dedi ki...

megan fox super bowl ad, [url=http://discuss.tigweb.org/thread/187756]free pics of megan fox[/url] fotos de megan fox
kim kardashian ray j torrent video, [url=http://discuss.tigweb.org/thread/187768]kim kardashian naked free[/url] kim kardashian official website
taylor swift biagraphy, [url=http://discuss.tigweb.org/thread/187772]taylor swift cowboy hat[/url] taylor swift make up
dress like hannah montana, [url=http://discuss.tigweb.org/thread/187786]hannah montana birthday cakes[/url] hannah montana shuttle
harry potter elves, [url=http://discuss.tigweb.org/thread/187792]watch harry potter and the half blood prince online free[/url] harry potter slash
cruise flying into puerto rico and going to st thomas aruba, [url=http://discuss.tigweb.org/thread/187798]is tom cruise[/url] cruises to russia
justin bieber torrednt, [url=http://discuss.tigweb.org/thread/187812]justin bieber on new years eve[/url] justin bieber pichers
britney spears up skirt, [url=http://discuss.tigweb.org/thread/187814]toxic by britney spears[/url] britney spears in the zone lyrics
meagn fox naked, [url=http://discuss.tigweb.org/thread/175542]megan fox transformers 2 73 minute mark[/url] ts megan fox

Adsız dedi ki...

hey everybody

I figured it would be a good idea to introduce myself to everyone!

Can't wait to get to know you all better!

-Marshall

Thanks again!

Adsız dedi ki...

Hello people,

What online fanzines do you read and would recommend?

For all you punkrock folks out there I recommend The Enough Fanzine. It is one of the first ska fanzines on the www.

They have throusands of interviews from the most popular bands all over the world. Check them out online: [url=http://www.enoughfanzine.com]Enough Fanzine[/url]. Best of it all, they are 100% non-profit and just helping the scene!

Looking forward to your recommendations.

Cheers!

Adsız dedi ki...

Infatuation casinos? examine this advanced [url=http://www.realcazinoz.com]casino[/url] games. advisor and horseplay online casino games like slots, blackjack, roulette, baccarat and more at www.realcazinoz.com .
you can also check our untrained [url=http://freecasinogames2010.webs.com]casino[/url] handle at http://freecasinogames2010.webs.com and draw essential tangled cash !
another modern [url=http://www.ttittancasino.com]casino[/url] spiele chain of events is www.ttittancasino.com , because german gamblers, submit c be communicated past charitable online casino bonus.

Adsız dedi ki...

Allow to pass the animal with two backs casinos? endorse this advanced [url=http://www.realcazinoz.com]free casino[/url] games. drive and contain a withstand up online casino games like slots, blackjack, roulette, baccarat and more at www.realcazinoz.com .
you can also verify our untrained [url=http://freecasinogames2010.webs.com]casino[/url] orientate at http://freecasinogames2010.webs.com and win genuine fortune !
another show-off [url=http://www.ttittancasino.com]casino[/url] spiele place is www.ttittancasino.com , for german gamblers, make a mistake in magnanimous online casino bonus.

Adsız dedi ki...

Hey, Good night.
I like www.blogger.com because I learned a lot here. Now it's time for me to pay back.
Why I post this guide on this of www.blogger.com is to help visitors solve the same problem.
Please let me know if it is inapproprate here.
Here is the guide, hope it would help you.

Guide: How to convert FLAC to MP3 with Xilisoft FLAC to MP3 converter
How to convert FLAC to MP3 ? Xilisoft Video to Audio Converter(, ) - also a FLAC to MP3 Converter(, ) can do this for you. This FLAC to MP3 converter can convert almost all popular video and audio file formats such as MPEG1, MPEG2, MPEG4, WMV, AVI, MP4, 3GPP, 3G2, MOV, RM, RMVB, OGG, DV, H264, AC3, FLAC , MP3, APE, etc. to popular audio formats such as MP3 , WAV, AC3, WMA, M4A, OGG, AAC etc. So "convert FLAC to MP3" is only a little part of the functions.
Gudie: How to convert FLAC to MP3 using Xilisoft FLAC to MP3 Converter(, )?
Step 1: Download this FLAC to MP3 Converter(, ) , and run it.
Step 2: Click "Add File(s)" button to import FLAC files.
Step 3: Click "Profile" drop-down list to select MP3 as your output format.
You can also reset some parameters on the right Profile Settings panel:
Step 4: Click "Browse" button to set the output path.
Step 5: Click "Convert" button to start to convert FLAC file to MP3 file format.
Ok, the FLAC to MP3 Converter(, ) will compete the conversion in some seconds.
Easy-to-used FLAC to MP3 conversion software? If you still don't know how to convert FLAC to MP3 , just download this conversion application and try the FLAC to MP3 Converter(, ) yourself.


Resource:
[url=http://www.topvideoconverter.com/dvd-to-ipod-converter/]video to iPod converter[/url]
[url=http://www.dvdaudioextractor]DVD audio ripper[/url]
[url=http://www.iphone-video-converter.net]convert video to iphone[/url]
[url=http://www.iphoneringtonemakers.net/mac.html]mac iphone ringtone maker[/url]
[url=http://www.topvideoconverter.com/audio-editing-software/]best audio editing software[/url]

Adsız dedi ki...

Hey guys I'm not persuaded if this is the greatestl forum to send this, but I am having some legitimate strife learning where to meet a girl I look over where to meet a girl[url=http://sarovar.org/users/slana1/
where to meet a girl [/url] that site, but it as a matter of fact didn't seem to make alot of substance to me. Can someone please help me? It's so hard to convene the sexy women of my dreams.

This ezine wasn't clear to read

Suggestions on How to fulfill Ladies at the Local mall

If you might be a single guy and aren't the excellent at choosing substantially much less meeting women and are wondering where by you can go to unearth and connect with a toddler, then these ten acceptable guidelines on how to satisfy a girlfriend with the shopping mall, should certainly arrive in mighty handy.

1 - Go to the foodstuff court. Think it or not, the foods court would be the absolute top destination while in the mall to satisfy a girl. Here's what you do. Choose a foodstuff place and get in line for the meal. Whilst you're in line, take a look all around the area wherever anyone is sitting and eating. Seem for any young lady sitting alone, as well as two girls sitting down together. When you could have your meal in hand, walk more than to in which she or these are seated and talk to if you're able to join them. If you are sincere and straightforward with them, your odds are pretty perfect.

2- Do some thinking. Previously you even take into account going to your mall to meet a lady, sit by yourself down and do some severe thinking. Think of how you could possibly meet up with a chick and what you might say to her if you will be successful. Look at which parts with the mall you'd pay a visit to. Also, you are going to must buy one thing even when there, what do you would like? Lastly, give consideration to what meeting a girl in a public put entails. Definitely you can expect to have got to seem to be for a wedding ring in advance of speaking with a girl, and you will ought to think if it's wiser to speak to a gal alone or just one who's with others. At long last, you will have to become realistic about your own age as well as the ages to the gal you need to fulfill. As in, you might really have to tell on your own for being sensible and do not have a go with to satisfy ladies which can be a lot of younger or older than you happen to be, or that appear out of one's league.



3 - Ask for enable. When you might be at last in the mall, one particular on the tactics to meet women is by asking them for guide. Females understand that men have no thought what they can indeed be undertaking when they are purchasing, so asking for boost will not appear this kind of a ridiculous approach. Ask for guide in picking out a jacket for yourself one example is. Doing so let's the woman know that you just are single. If she agrees to aid you, check with her other queries as you grab a variety of jackets to experiment with on.

Hey guys I'm not quite for certain if this is the greatestl category to send this, but I am having some legitimate strife learning where to meet a girl I viewed over where to meet a girl[url=http://www.amazines.com/Self_Improvement/article_detail.cfm/1371017?articleid=1371017
where to meet a girl [/url] that article, but it actually didn't look as if to give alot of sentiment to me. Can someone hold it in their heart to improve me? It's so exhausting to foregather the woman of my dreams.

Adsız dedi ki...

Wow that is a great article.. I' m enjoy it.. good post

Adsız dedi ki...

Hi Fellow Forumites

Looks like www.blogger.com justmight be a excessively great forum for me
I am lucky to have stumbled upon it.


In the beginning just remember it was darked and then someone smiled! try this: Hard work has a future payoff. Laziness pays off now. :


Lol!

Anybody have an interest in Soap Making


Looking forward to a good long membership here!

Oklahoma,Phillips

Adsız dedi ki...

We prepare for all kinds of piercing prominence s that sink in fare in a disparity of styles,[url=http://www.safeandsoon.com/]cheap wedding dresses[/url]
[url=http://www.discountpartydress.com]discount party dresses[/url]
[url=http://www.sexydress4prom.com]cheap prom dresses[/url]
[url=http://www.dresswomen.net]prom dresses[/url]
[url=http://www.dresswomen.net]affordable wedding dresses[/url]
colors and sizes at wholesale price.All are cheaply with up to the minute styles associating apparels including originator combining tear someone off a strip, seaside combining dresses, connubial gowns, bridesmaids dresses, prom outfits, bourgeon young lady dresses & mother dresses.Even we can supply the services of on the loose area customization and free coupled with size Purchase affordable astounding wedding dresses in the present climate!satisfaction in horn-mad shopping, array faultlessly for the tremendous wedding ceremony with the facilitate of G-marry bridal.


http://www.dresswomen.net

Adsız dedi ki...

2006-for a total of more than 300 dual locations. ghd scarlet collection In fact, it appears to have motivated them to make truly insane cars under the name Milan Abarth instead.. http://www.fitghdhair.com Keds and Chuck Taylors are great for capturing that vintage look, without looking out of place with the rest of your wardrobe. ghd australia It started during the 1960s and spread all over the world. uggs She is an exhibiting artist showing sculpture and paintings throughout the metropolitan area, winner of the Prestige Grumbacher Award.