4 Ekim 2008 Cumartesi

Isınma Turları

Klavyenin buz gibi soğuk tuşları,aylardır kullanılmadıkları için paslanmış parmaklarımın altında, basmamak için direniyor,şu tuşların dili olsa “Nerdeydin lan dört aydır Allahsız” derlerdi kesin.

Gerçi demelerine gerek kalmadı,eve adımımı atar atmaz odama koştum,önce mönitörümü öptüm sonra kasayı kucağıma aldım.Tüm sevgi gösterilerim bittikten sonra düğmeye bastım ama hiçbir tepki yoktu.Çok fena tırstım sevgili okurlar,ama sonra çoklu prizin kapalı olduğunu farkettim,bu sorunu hallettikten sonra yeniden düğmeye bastım.Ah o seksenlerden kalma elektrikli süpürge gürültüseyle çalışan fanımın sesi şimdi “Colors” –ki gelmiş geçmiş ve gelecek en mükemmel albümdür- gibi geliyordu kulağıma.Ama 10 saniye sonra “Dıııı-dıt” diye bir ses geldi.”Faredir,fare” diye geçiştirdim ama açılmıyordu bilgisayar.Defalarca denedim,dakikada 30 kere açıp kapadım ama o frekansına kodumunun sesi bir türlü geçmiyordu.Beş yıldır hiçbir zaman beni yüzüstü bırakmamış yarenim şimdi,ona en çok ihtiyacımın olduğu anda,silikon cennetini boylamıştı.

Zaten son üç ayını başka bir kıtada geçirmiş,orada da hayatının en farklı deneyimlerini yaşamış biri olarak şu güzel ülkemdeki hayata alışmak zordu,bilgisayarsız bunu yapmak ise imkansızdı.

İşte bu yüzden bu kadar geç başladım yazmaya sevgili okurlarım,bu yaz tek cümle bile kurmamamın yegane sebebi de bendeki “Emanet bilgisayar” takıntısıdır.

Ne menem birşeydir ki bu,şöyle anlatayım.Benim rahmetli makine Celeron işlemcili,5 yıl öncesinini ekonomik modeliydi.Evet artık hiçbir oyun açılmıyordu,herkes değiştir lan şunu diyordu ama bizim ilişkimiz apayrıydı.Bill Gates ,ki hiç sevmem kendisini, gelse “Abi bak dünyanın en hızlı bilgisayarını yaptım sen de 32 ben diyim 64 işlemcili,gel bizim ofise istediğin gibi takıl” dese “Siktir git tekel bayi kılıklı pezeveng,Vista kurdun değil mi o sisteme yavşak” derim.Xp olsa bile işim olmaz,dünyadaki hiçbir elektronik alet benim bilgisayarımın yerini tutamaz sevgili okurlar,çünkü onlar “Benim bilgisayarım” değildir.

İşte böyle bir ruh hali içerisinde beynimin zaten kullanabildiğim yüzde ikilik kısmının dörtte birini kullanarak bir hafta geçirdim İstanbul’da.Son derece bitkisel bir hayattayken radikal bir karar aldım,aslında her yıl düzenli olarak yaptığım birşeydir neden radikal kelimesini kullandım bilemiyorum,ve rehabilitasyon için Denizli’ye gittim.Hem son derece güzel beş gün geçirdim hem de rahmetliyi yeniledim,ama anı olsun diye,dürüst olmak gerekirse param yetmediği için, kasasını değiştirmedim.Ama artık benim de birden fazla işlemcili,yazıyla üç,512 MB’lık ekran kartına sahip,son oyunları açacak bir bilgisayarım var sevgili okurlar.

Fiziksel alışma süresini nispeten kısa bir zaman zarfında atlatmama rağmen şovu yönlendiren asıl organım,hayır penisimden bahsetmiyorum,hala ısınmadı.Hani sabahın köründe bastırılmaz bir açlıkla,muhtemelen okul öncesi, bir tostçuya gidersiniz de “Usta bana bir sucuklu” dersiniz ama taş kalpli tostçu “Henüz makine ısınmadı abim şimdi açsam 15 dakikaya hazır olur” diye cevap verir ama okula mümkün olduğunca az vakit ayırmak isteyen,bkz. Ben,biri olduğunuz için dakikası dakikasına evden çıktığınızdan dolayı bırakın 15 dakikayı 15 saniye bile süreniz yoktur.Yine okulda fizik kurallarını altüst edecek şekilde doğranmış sucuk dilimcikleriyle salça ekmek yersiniz,kantindeki görevlilerin ısrarla “Sucuklu” olarak adlandırmasına rağmen.İlk tenefüs de böylece harcanmış olur.

Böylesine uzun benzetmeler yapmayalı baya olmuştu,zaten sözlü ve yazılı anlatımda tamamen farklı kişiliklere bölünen biriyim.Daha önce de belirttiğim üzere ses tellerimin yalama,tipimin de dallama olmasından dolayı iyi bir konuşmacı değilim,ama beyin-parmak arası sinirlerim son derece keskin olduğu için,isteyenlerle PES ve ya Half-Life kapışması yapılır,tüm o eziklik ve korkular yerini beyin fırtınası ve çatırdayan parmaklara bırakıyor.Şikayetçi miyim,eh bazen.Ülkemizdeki insanların okuma üşengeçliği ve kızlarımızın kendine güvenen erkek saplantısı yüzünden “Sikerim böyle Word belgesini” diyip tüm yazdıklarımı silesim,kendimi en yakın spor salonuna atıp baklava-insan kırması bir canlıya bürünesim geliyor.Şaka şaka sadece “Sikerim böyle Word belgesini” demekle yetiniyorum geri kalanıyla işim olmaz,orta yaş bulanımına girmeden asla.

Hani sporcular ısınma hareketleri,Gökhan Zan’ın bariz bir şekilde kaytardığı, yapar sakatlanmamak için kendilerini fazla yormadan kaslarını hazır hale getirirler.Ben de böyle birşey yapmak istiyorum izninizle,bunu ısınma turu olarak kabul edin,dört ay aradan sonra direkt damardan yazılarla hem kendime hem de siz sevgili okurlarıma beyin felci geçirtmek istemiyorum.Ama merak etmeyin,çok pis geliyorum...

6 yorum:

Onur dedi ki...

Dickovum benim kalemine klavyene gurban çok özledim lan az nete gir daha sık en yakın zamanda da göreyim o güll yüzünü hadi selametle-oeç

Ataman Özölçer dedi ki...

adam pis geliyormuş. çarpıcı açıklamalar!
gerçekten merakla bekliyorum gelecek yazıları. insanın başına ne gelirse ya meraktan ya da yarraktan gelir. Saçma sapan bir dünya adına!
Görüşmek üzere

Jack dedi ki...

bilgisayarından uzak kaldıkca dinlendigini umar, tekrar actıgında beklediginden daha hızlı calısacagına inanırsın. ve her seferinde aynı sey olur. calısmaz. evet dostum bu yalnızca sana mahsus bisey degil. defalarca basıma gelmistir kendisi ve teşhisi kırgınlık, küsme, alınganlık olarak koymusumdur. evet sen onu öptün, kokladın ama yetmez. seven adam döverde. biraz hırpaladıgında kendine gelmesi an meselesi oluyor. lakin evlat degil kendisi o yuzden degistirmek sorun degil. ayrıca upgrade bünyede pozitif etkiler yarattıgı gibi sırt eğimi 3-5 derece daha da artar.

tekrar hosgeldin muhtesem bi yazıyla donus yapmıssın.

josemarcelosalas dedi ki...

Ooo kardeşim çapraz yan bağları illetini aşmış da ısınma turları atyıor (:

Goller asistler bekliyoruz moruk... GS grubuna'da değin bi ara...

S dedi ki...

nasil ozlemisim anlatamam.. :)

S dedi ki...

bir de bir kac sey soyleyesim vardi yaziyla ilgili, ama vaz gectim.. zira sikildim artik senin yazdigin seylere ahah suna cok guldum oha bu nasil benzetme fln benzeri yorumlar yapmaya..

hosgelmissin tekrardan :)