12 Nisan 2008 Cumartesi

Afedersiniz,Sakıncası Yoksa Amınıza Koyabilir Miyim?

“Küfür,acizlerin işidir,hayatlarında hiçbir baltaya sap olmamış ve bu saatten sonra olması da pek muhtemel gözükmeyen zavallıların destelerindeki son karttır.Ahlaktan,terbiyeden nasibini almamış bu mahlukatlar bulundukları toplumun seviyesinin düşürmekle kalmaz üstüne üstlük bir marifetmiş gibi de kendilerine uymayanlarla alay ederler.Küfürbazların psikolojik sorunları vardır,bu insanlarla arkadaşlık etmek büyük bir hatadır.Bu zavallılar için umut kesilmiştir,topluma kazandırılmaları söz konusu değildir…”

Parmak basacağın noktaya sokayım diyerek yazıma başlıyorum sevgili okurlar.Her zaman olduğu gibi toplumun kanayan yaralarından birine elimden geldiğince pansuman yapmaya çalışacağım.

Çoğumuzun başına gelmiştir,kızların ya da büyüklerimizin önünde ağzımızdan kötü bir kelime çıkar yanlışlıkla,yerin dibine gireriz,suratımız kan kırmızısına bürünür,kem küm ederek telafi etmeye çalışırız.Arkadaşlarıyla geyik yaparken kullandığı iki kelimeden üçü küfür olan insanlar –özellikle geyik ortamında ben varsam bu sayı ikide beşe kadar çıkabilir- pot kırmaya daha da yatkındır doğal olarak.

Bu kötü kelimelerden biri ağzımızdan kaçtığında,eğer sevilen biriysek,sabıkamız yoksa ve anlayışlı insanların arasında isek sanki iki saniye önce “Amına kodumunun” sıfatını kullanmamışız gibi devam eder sohbet.İş kazasına uğrayan bizler de bol bol “Efendim” ve “Lütfen” deriz, hitap ettiğimiz kişi her ne kadar tekil olsa da 2. çoğul kişi kipinde çekimleriz fiillerimizi.

Peki ya bulunduğunuz ortamda sadece laf sokmak için insanlarla iletişim kuran,götü atmosferin 3. tabakasına kadar kalkmış,kimse tarafından sevilmeyen birisi varsa?O zaman siki tuttunuz demektir sevgili okurlar.Yerin dibine sokar sizi bu insan azmanı,çocuk gibi azarlar,bin kere özür dileseniz de onun amacı size hatanızı gösterip bir daha yapmamanız değil,kendini yüceltmektir,bu yüzden hiçbir şekilde yaranamazsınız kendisine.Muhabbet bitene kadar yüzünüze vurur yaptığınız hatayı,saniyeleri geçirtmez size…

Şimdi soruyorum,burada kendisini sohbete kaptırmış,yanlışıklıkla ağzından masum –evet yazımın ilerleyen bölümlerinde bunu uzun uzun açıklayacağım- iki kelime kaçan,sonra da hemen özür dileyen kişi mi terbiyesizdir,yoksa bir üst paragrafta tanımladığım şahıs mı?

Beni az çok tanıyan biri bu soruya B cevabını vereceğimi bilir.Hatta beni yakından tanıyan bir insan az önce bahsi geçen olaydaki mağdurun da büyük ihtimalle ben olduğumu düşünür,ama yanılır ne yazık ki.Küfür edilmesi hoş karşılanmayan ortamlarda sadece “Selamın aleyküm” ve “Hadi bana müsade” diyerek işi sağlama aldığım için hiç bu tarz boktan durumlara düşmedim,ama düşeni çok gördüm.

Bu yazıda kalemimle ağzını burnunu dağıtmak,suratını tanınmaz hale getirmek istediğim insan tipi az önce “B şıkkı” diye adlandırdığım kişiden başkası değildir sevgili okurlar.Detaylarda kaybolmuş,hakikatları unutmuş bu puştlardır benim sinirimi bozan.

Ahlak,terbiye nedir?Karşındakine saygı duymak,değer vermek,küçüklerini korumak,büyüklerini saymak....

Ama elini sallasan sansüre çarptığın bu güzelim ülkede işler böyle yürümüyor.”Terbiyesiz insan=Küfredeninsan” şeklinde son derece yanlış bir görüş oluşmuş durumda.

Şimdi ben kardeşim diyebileceğim kadar yakın bir dostumla konuşurken “Naber yarrak kafalı” dediğim saniye ahlak düşmanı damgası yiyorum.Ama arkadaşlarına “Naber cannıımm”diyen birisi ahlak timsali oluyor,şimdi hep beraber bu iki örneği inceleyelim.

Anlatmak istediğim ahlak düşmanları arkadaşlarıyla konuşurken küfür eder evet,fakat karşısında küfürden haz almayan birisi varsa da haddini bilir,ona birşeyler anlatırken başvurmaz kötü kelimelere.Kimseyi aşağılamaz,hor görmez,arkalarından konuşmaz,çevresindekilerle kavga etmez,kendini beğenmez,mütevazı takılır.Ama samimi olduğu insanlara “yarrak kafalı” diye hitap ettiği için toplumdan uzaklaştırılması gerekir çoğularını göre.Karşısındakinin bu laftan alınmaması,gücenmemesi hiçbir şeyi değiştirmez.

Benim tiksindiğim ahlak timsallerinden bahsedeyim birazcık da.Ağızlarından sinkafın “S”i çıkmaz ama şımarığın tekidir,her gün başka biriyle tartışır,karşısındakine 10 kuruşluk madeni para gibi davranır,dedikodu yapar,milletin arkasından atıp tutar ama bu kişi terbiyelidir,ahlaklıdır,örnektir.

Bu nasıl bir mantık,nasıl bir iki yüzlülük,nasıl bir değer yargısıdır?

Ahlak bu kadar basit bir kavram mıdır sevgili okurlarım?Terbiyeli kelimesi o kadar ayaklar altına alınmıştır ki küfür etmeyen insanlara karşı bir önyargı oluşmuştur burada size derdini anlatmaya çalışan yazarınızda.

Zaman kötü,kolla götü demişler.Haklılar da,dünya çok kötü bir gezegen haline geldi.Her türlü pislik,adilik bini bir para.Ama en kötüsü de sevgili okurlarım,en acı vereni de saf diye nitelendirdiğimiz,yağmurda ıslanmamak için kafamızı soktuğumuz,sığındığımız o değerlerin kendini bilmezler tarafından sahiplenilmesi,anlamını yitirmesidir.

İki çeşit küfür vardır,birisi benim burada savunduğum,kimi zaman gülmek,kimi zaman duygularımızı ifade etmek için başvurduğumuz kelimelerdir.”Amına koyayım,ibne,puşt,göt lalesi,amınoğlu,yarrak Hasan” gibi çok da ağır olmayan,sohbeti zenginleştirmek için, kullanılankimseye zararı olmayan,karşımızdakinin “Anama küfretme ulan” diye tepki veremeyeceği küfürlerdir.

Burada annelerimiz işin içine giriyor.Bizlere hayat veren,büyüten,ayaklarının altında cennetin bulunduğu annelerimiz.Eğer “Orospu çocuğu,ananı sikeyim,ananı sikerdim ama çok sıra var babanı sikeceğim” gibi kelime öbekleri kullanılırsa buradaki gerçek amaç kini dışarı vurmaktır,kavga çıkarmaktır,”Terbiyesizlik” yapmaktır.Bu küfürlere halk arasında “Kavgada söylenmez”ler de denilmektedir.

İşte aradaki farkı anlamamakta ısrar edenlerin sayısı oldukça yüksek.

Tabii ki nerede küfür edip etmeyeceğimizi biliyoruz,kötü kelimeleri insanları üzmek değil güldürmek için kullanıyoruz ama yine de ahlaksız olan bizleriz.

Küfür edenler ahlaklı,etmeyen terbiyesizdir demek “Terbiyesiz insan=Küfreden insan” demekle eşdeğer ölçüde yanlış bir tanımdır.Gerçek terbiyenin ölçütü seçtiğimiz kelimelerden ziyade insanlara gösterdiğimiz saygı olmalıdır.Küfür,sözcüklere duygularımızı katmanın çeşitli şekillerinden biridir sadece.Koskoca ahlak değerlerini böyle bir olguyla ölçmek ahlaksızlığın önde gidenidir.

Durumun vahimliğine bakar mısınız,öyle çarpık bir dünya ki bu bir takım insanlar karşılarındaki aşağılamak için küfür etmemeye başvuruyor.Sizce de burada özne-yüklem uyuşmazlığından kaynaklanan bir “ahlak” bozukluğu yok mu?

1 yorum:

S dedi ki...

en kotusu anne yaninda kufretmektir bir de..
hani elestirmez, birsey soylemez, oyle gozunun icine bakar hayal kirikligiyla ve sen o an yerin dibine girmek istersin..

benim durumumsa daha vahim.. kucuklugumden beri hep erkeklerle en yakin arkadas olmus, artik bu nedenden dolayi yolda falan erkeklere bakmaktansa kizlarin arkalarindan bakip of anam g.te bakin lan falan diyebilen biriyim.. sagolsun erkek arkadaslarimin beni cok benimseyip de bir kiz olarak gormemelerinden dolayi da yasitim kizlarin "bok,got" gibi terbiyesizce sozleri daha soylemeye baslamadigi yaslarda ben muhabbete "naber lan yarraaammm" diye girebiliyordum ve inan bazen agzimdan boyle yaptigim is basariyla sonuclanmayinca, ya da birine cok sinirlenince, ne bileyim mac izlerken fln, birden bire "hassiktir" ya da "amina koyim" gibi kufurler cikabiliyor ve o amina kodugumun B sahislarinin bir de bana verdikleri tepkiyi gormen gerek..
elime verseler o B sahislarini bir kasik suda bogarim.. o derece..