3 Temmuz 2011 Pazar

Bu yazıyı kimsenin okumayacağını biliyorum, o devasa blog çöplüğüne atıldı çünkü bu site, tek sorumlusu da benim, aylardır hatta iki yıldır adam gibi yazı yazmayan ben.

Orada olmadığınızı bilmeme rağmen sevgili okurlar diye hitap ediyorum, çünkü Maksat İçimde Kalmasın klasiğiydi o laf. Beni delirmekten kurtaran şeydi bu blog, hayatının iki koca yılını tamamen amaçsız ve sıfatsız geçiren bir adamın tek ama tek uğraşıyıdı. Uğraş da değildi aslında, bir işti benim için yazmak, maaş ise bunalıma girmemekti. Biliyorum yazı çok kişisel bir hal almaya başladı ama, benden başka okuyacak olmadığı için bunda bir sakınca görmüyorum.

Bu işin, lövmiyesi ise akıl sağlığı, ruh sağlığı, cibiliyet idi. Hayatımdan nefret ediyordum, ben ve başkalarından. Ve kötü bir nefret değildi bu. Bence mizahla ilgilenen herkesin hayattan bir raddeye kadar nefret etmesi lazım, yoksa komedyen olamaz; yani olur da boktan bir komedyen olur. Yazdım, saatlerce; düşündüm, günlerce. Benim hayatım yazmaktı, başka hiç ama hiçbir işim yoktu.

Ve sonra bir hayat sahibi oldum. Düzenli olarak gittiğim bir üniversite, bayağı uzun süredir birlikte olduğum bir kız arkadaşım ve eskisi kadar nefret etmediğim bir hayatım var.

Nefret yok olmadı, "Hayat ne güzel, kelebekler, ağaçlar ve dereler ne kadar da harika" diyemiyorum, evet kelebek, ağaç ve dere gerçekten de çok güzel ama biz insanoğlu hepsinin ağzına sıçıyoruz ve ne yazık ki kelebekle aşk, ağaçla akrabalık, dereyele arkadaşlık kuramıyorum, onlar sadece dekor. Oyuncularla benim derdim, senaristle, yönetmenle...

Bazen öyle anlar geliyor ki herkesi, herşeyi yok etmek istiyorum. Onlardan daha iyi olduğum için değil, ben kimseden daha iyi değilim, ve beni az çok tanımışsanız kendimle de çok barışık olmadığını bilirsiniz. İçim nefretle dolup taşıyor ve bunu eskisi gibi yazarak dışarı atmak istiyorum çünkü karanlık bir odada burnundan soluduğun zaman o nefret sıkıcı bir zaman kaybından öteye gitmiyor.

Ama, o yeteneği kaybettim sevgili okurlar, nefretimi evirip çevirip yazı haline getirme yetisini. İçime sinen bir yazı yazdığımda aldığım keyif, sizlerin yorumları gelince ikiye katlanıyor, beni dünyanın en mutlu adamı yapıyordu o günlük. Hatırlıyorum da, Okuma Bayramı'nı yazdıktan sonra, aynı yazının linkini fakeangel'in blogunda görmem ve beni "gününün neşesi" ilan etmesi, bilmem oradan nasıl gözüküyor ama yazarlık kariyerimdeki unutamayacağım anlardan biriydi. Tüm bunlarından huzur içinde uyuduktan sonra sabah kalkınca herşey yeniden başlıyordu, tüm kavga, nefret, yazma ihtiyacı. Bazıları boşluk durumunda pişman olacağı şeyler yapar, bazıları alkol & uyuşturucu ile kapatmaya çalışır ama bende ikisini de yapacak göt olmadığından yazıyordum sadece.

Sahip olmak istediğim herşeye sahibim artık, iyi bir sevgili, istediğim bir okul, sağlık, sıhhat, ekonomik özgürlük. Ama hala hoşnut değilim, çünkü her arada sırada, ne zamandır yazmadığım aklıma geliyor ve sinirlerim alt üstü oluyor, herşeyi arkamda bırakıp çekip gitmek, çölün ortasında tek göz odalı bir kulube alıp kendimi yazmaya vermek istiyorum. Yazmak, bir meslek, full-time, bir yaşam tarzı. Şimdi zırvaladığım gibi önüne geleni tuşlamak değil. Ve ne yazık ki, benim full-time çalışacak zaman ve durumum yok.

Sanatçılar, her ne kadar asosyal, korkak görünselerde aslında çok cesur insanlar. Gerçek bir sanatçı için sanatı herşeyden önce gelir, yani herşeyden. Yani düşünsenize, o adam için sanatı sahip olduğu herşeyden önce geliyor, sevdiklerinden hatta kendisinden bile, inanılmaz bir bağlılık gerektiriyor. Onlar birer kahraman, ve bizim gözümüzde en ufak tökezlemeleri, ara vermeleri bütün o kahramani durumlarını yerle bir ediyor ve "bozulmuş" oluyorlar. Ben sanatçı değilim sevgili okurlar, sanatım için sahip olduğum şeyleri elimin tersiyle geri çevirecek cesarete sahip değilim; bana güvenen insanlara bunu yapamam. Boktan bir bahane gibi gelebilir ama belki beni yazmaya iten bir numaralı sebep şimdi yazmamı engelliyor, kendimden nefret etmem.

Kendimden nefret ediyordum, dolayısıyla hayattan da nefret ediyordum ve nefretimi deşarj etmem gerekiyordu her hafta. Sizi bilmem ama yazım tekniği açısıdan çok geride kalsa da en azından kendi yüreğime işleyen birkaç yazıya imza attım bu blogta, ve böyle yazılar yazabilmenin iki yolu var, ya çok iyi bir okur/yazar olacaksın, ya da hayatındanki herşeyen vazgeçip kalbini söküp, ortadan ikiye ayıracak ve içindeki damarları tek tek inceleyeceksin. Ben ikincisini yaptım, kendimden bir karakter yarattım, çünkü bariz olan şey ben sıfırdan karakter yaratacak kadar iyi bir yazar değildim hiçbir zaman. Yazmak için yaşadım, yaşamak için yazdım. Ama bir numaralı ilham perim, bendeniz, karşısına hayatını daha yaşanabilir kılacak fırsatlar çıkınca profesyonel şekilde hareket etti, iş dünyası sonuçta. Artık onunla çalışmıyorum çünkü başka sahipleri var. Sevgilisi, okulu, arkadaşları ve sorumlulukları. İşte ikilem burada ortaya çıkıyor. Her masalda olduğu gibi doğru olana inandığımı gerçekleştirmek için, sevgilimden ayrılmak, okulu ikinci plana atmak ve eskisi gibi asosyal bir yaşam tarzına dönmem gerekiyordu, çünkü başka türlü yazamayacağım gün gibi açık, yazsam da eskisi gibi olmayacak. Sevgili okurlar, bence bu son kurduğum cümle her ne kadar kağıt üzerinde son derece asil ve doğru dursa da gerçek hayatta yapılabilecek en bencil şeylerden biri ve son kez söylüyorum, kendimden nefret ediyorum, en azından hoşlanmıyorum diyorum ve sevdiklerimi geride bırakamıyorum bu sebepten dolayı. Ne kendimi de ne sanatımı onları sevdiğimden fazla seviyorum. Yalnızken bu fedakarlığı yapmak çok kolaydı ama şimdi, yapamıyorum sevgili okurlar.

Lütfen size haksızlık yaptığımı düşünmeyin, elbette sizler de hayatımda önemli bir yere sahipsiniz, zira çoğu arkadaşımdan bile daha iyi tanıyorsunuz beni, size asla ödeyemeceğim bir minnet borcum var, ama ne yazık ki siz bu durumda boşanan çiftin çocuğu durumunda kalıyorsunuz. Şurada var olan 5-10 düzenli okurumun haftalık atacağı yorumlar için hayatımı baştan şekillendirmek ne kadar akla yatkın, yürümeyeceği belli olan bir evliliği devam ettirmek ne kadar doğru lütfen beni denyolukla suçlamadan önce hatrım için birazcık düşünün.

Bu yazıyı kimsenin okumayacağını biliyorum, okusa da bi sike benzemedi zaten, tam ergen zırvası oldu. Belki de ilk defa kendim için kaleme aldım bir yazıyı, aylardır kafamda dönenleri bir saatliğine de olsa boşaltmak istedim. Hayat beni yeniden yalnızlığa itene kadar görüşemeyeceğiz sevgili okurlar, ben ailenizin korkak, tembel, basiretsiz yazarı Bengisu Türkan, iyi akşamlar.

Not: O kadar nefret ettiğimi söylediğim hayat azıcık delikanlıysa bu laflarıma sessiz kalmaz ve beni yine yazmaya sevkedecek koşulları bir bir yerine getirir, o güne kadar yokluğumu mazur görün sevgili dostlarım....

14 yorum:

Aslı "TILSIM" Palabıyık dedi ki...

Her yazarın yaşadığı bunalımı yaşıyorsun sadece, korkma. Yazar derken, bu boşluğu illa yıllarını yazmakla geçirmiş yazarlar yaşamaz sadece; kalem-kağıt (ya da günümüzün kalem kağıdı monitör-klavye) ile keyfine uğraşanlar da yaşar bunu. Ben de yaşadım. "Leviathan eskisi gibi değil" dedim, "ben bittim" dedim, "Tamam bu yazıdan daha iyisini çıkaramam" dedim. Ya da sadece yazmak istemedim.

Ama tekrar yazmak istiyorsun. Bunu görev ya da ödev gibi gördüğün sürece kelimeler senden kaçıyor ama rahatlayıp "Bitti ya, tamam" dediğin anda tekrar yazmak istiyorsun. Bu bir uyuşturucu gibi. Sadece biraz zamana ihtiyacın var. Okurların burada olacak, korkma. Ve sana ihtiyacın olan o zamanı sunacak kadar da sadıklar.

Unknown dedi ki...

ne güzel yazmışsın işte, bir pazar sabahı saatin yedisinde okuyorum seni, anlıyorum ve hislerini paylaşıyorum. ben de blogumu kapatmış, ama tüm yazıları silerek kapatmıştım, şimdiyse tekrar yazmaya başladım, boka benziyor yazdıklarım, ama şimdilik böyle, nasılsa bir düzene girecek. yani, sen de yaz işte, eğri büğrü, havadan sudan, nasılsa bir gün istediğin gibi yazmaya başlayacaksın. çoğunlukla alışkanlık işidir yazmak zaten. alıştır kendini, tekrar. hadi kolay gelsin.

S dedi ki...

peki ya senden bahsetmem yazimda. ve sonra buraya bir gelmem ve senin de benden bahsetmen ? ozledim be. ve evet. okunuyorsun. okuycak bir sey olmasa bile, gelip bakip geri gidiyorum ben.

manitaya selamlar.

jack dedi ki...

beni anlayabiliyorsundur umarım.

muşk.

prw dedi ki...

burdayım şampiyon.

S2ci dedi ki...

yazsana yarram.

Adsız dedi ki...

Kenzaburo Oe kararlığı ve şevki diliyorum sana. Askerlik bitti Türkan, özlemişim seni de, yazılarını da.

K.Deniz

Adsız dedi ki...

We apt representing all kinds of strident prominence s that reproduce there a espy in a incongruity of styles, colors and sizes at wholesale price.All [url=http://www.oyeahbridal.com]prom dresses[/url]
are second-rate with clothes-horse styles compound apparels including originator uniting management of, littoral mixing dresses, nuptial gowns, bridesmaids dresses, prom outfits, bloom childish lady dresses & nourisher dresses.Even we can goats the services of unconfined be attracted to customization and manumitted coupled with appraise Department store affordable great compounding dresses in the this juncture aura!govern deliver a good values bright and early horn-mad shopping, accouter to the the terra of letters carry for the main league work with the ease of Oyeahbridal.


http://www.oyeahbridal.com/cheap-prom-dresses-2013.html

Adsız dedi ki...

We prepare for all kinds of high quality s that go about a find in a variety of styles,[url=http://www.discountpartydress.com]discount party dresses[/url]
[url=http://www.safeandsoon.com/]cheap wedding dresses[/url]
[url=http://www.dresswomen.net]affordable wedding dresses[/url]
[url=http://www.weddingideas4u.com]discount wedding dresses[/url]
[url=http://www.weddinghow.net]cheap wedding dresses[/url]
colors and sizes at wholesale price.All are cheap with trendy styles compound apparels including artist wedding adorn, seaside wedding dresses, conjugal gowns, bridesmaids dresses, prom outfits, flower young lady dresses & shelter dresses.Even we can stock the services of free weight customization and free plus scope Blow the whistle on buy affordable amazing compound dresses now!enjoy avid shopping, accouter faultlessly destined for the big wedding with the facilitate of G-marry bridal.


http://www.discountpartydress.com

Adsız dedi ki...

Younger adults and several teens find donning the outfits modern When you get your feet wet with MLB betting picks and handicapping, there are quite the number of critical variables that you have to consider You can find thirty-two teams inside the league, NFL divides every single team into groups according to the federation and subordinate competion area belongs Are you are ready to make some money betting on sports? More importantly, you will have fun doing it! How the Betting Cycle WorksParity in sports has made it impossible to win on a consistent basis, once you e come to realization about this fact; you e won half the battle60%19923
Larry bird, magician Johnson, Michael Jordan had this honorShare your answer Therefore, it would be the best decision to acquire the NFL playoff Tickets onlineThe use NFL T-shirts is becoming a traditionCOM SportsbookLists inside the earlier days, APFA people to hold on and never the celebration game

[url=http://www.heathmillerjersey.net/]Women's Heath Miller Jersey[/url]
[url=http://www.cheapjerseysgame.com/]Cheap Jerseys[/url]
[url=http://www.navorrobowmanjersey.com/]NaVorro Bowman Red Jersey[/url]

Adsız dedi ki...

Did you [url=http://www.onlinecasinos.gd]blackjack[/url] certain that you can do Slip miserable Impressive habitation speedily from your mobile? We rely upon a putrid carriable casino within reach in the military talents of iPhone, iPad, Android, Blackberry, Windows 7 and Smartphone users. Nurture your gaming with you and be a last through up in return [url=http://www.appydomain.info]buy vibrators online[/url] wherever you go.

Adsız dedi ki...

Everything is interesting Free Iphone Free Iphone 5

Jupiter dedi ki...

Bu kamuoyu için bir duyuru, biz böbrek satın almakla ilgileniyoruz ve hastalarımızı kurtarabilmek için farklı böbrek bağışçılarıyla çalışmak istiyoruz, böbrek satmakla ilgileniyorsanız, lütfen bizimle iletişime geçin; hastamıza böbrek bağışı için eşleşme ve her ödülü büyük ödüller bekliyor.
E-postamızda bize ulaşın: jupitermedicalcentreinc@gmail.com
veya whatsapp'ta bizimle iletişime geçin: +1 (515) 293-5520

ssbb dedi ki...

Böbrekleriniz yerinde uygun fiyata alınır.
Şaka şaka , evet bu ergen gibi olmuş ama bir daha denenebilir